Şefkatle Liderlik
Bu başlığı gördüğünüzde ilk ne düşündünüz? “Yani ben aslında iş hayatında beni geliştirecek bir atölye arıyorum. Ben liderlik yapıyorum şefkatli liderlik mi olur hem?” Gibi cümleler geçtiyse aklınızdan, haklısınız şimdiye kadar hep böyle dendi. Ancak yapılan çalışmalar gösteriyor ki, bu dünyayı ve kurumları gerçekten şefkatli liderler kurtaracak! Bu atölye ile önce kendimize doğru bir yolculuğa çıkacak sonra da bu yolculuğa şefkati yol arkadaşı alacağız. Çünkü iş hayatında da evde de liderlikte artık kurtarıcımız şefkat!

Etki Farkındalığı ve Etki Tasarımı
Bu atölye, hayatı nasıl sindirdiğimize ve nasıl bir etki ortaya koyduğumuza dair bir atölyedir. Etki daima kendimizden başlar. Önce kendimizle buluşur kendi özyönetim ve özdenetim ihtiyacımıza odaklanırız. Sonra etrafımızdaki dünya üzerinden etkimizi tasarlayabiliriz. Bilinçli bir etki için öncelikle kendimize dair farkındalık geliştirir sonra da etki alanımızı tasarlamaya başlayabiliriz.

Sınırları Esnetirken Güçlendirmek
“Bunu asla yapmam, yapamam, bu benim kırmızı çizgim” dediğimiz anlarda neler oluyor? Sınır dediğimiz şey nedir, nasıl oluşur? Değişimi mümkün müdür?
Bu atölyede, bu ve benzeri sorulara kendi cevaplarımızı bulmak en temel önceliğimiz. Sınırlarımızın nasıl oluştuğunun, hangilerini gerçekten istediğimizin farkında olmayabiliriz. Peki ya fark etseydik neler olurdu, neler değişirdi?
Hepimizin sınırlara ihtiyacı var, sınırlar bizleri güvende tutar, birbirimizden farklılaşmamızda rol oynar ancak sınırlar ile ilgili ihtiyaçlarımızı fark etmek ve öğrenmek bu yolculuğun temel taşı.

Kendine Koçluk
Koçvari yaklaşım ve şefkatli öz yönetim becerilerinin kazandırılması günümüzde giderek önem kazanmaktadır. Kendimizi ve birbirimiz anlamak, kendimizin ve birbirimizin farkında olmak, hayatın her alanındaki pratiklerimizi bu doğrultuda gözden geçirmek iş hayatı için de kurtarıcıdır.
Atölye yolculuğu, bireysel ve grup çalışmaları ile farkındalıktan pratiğe doğru ilerlemektedir. Atölye içerisindeki uygulamalar ve pratikler kişilerin ihtiyaç anında kendine koçluk yapabilmesini kolaylaştırmaktadır.

Projem “Ben”
Bu atölyenin en temel sorusu “bendeki bu ışığı ne besler?”. Temelde aslında herhangi bir projede olduğu gibi Proje “Ben”de de bugün olduğun yerden, olmak istediğin yere gidebilmek için atman gereken adımları, yaşatmak istediğin, sana ve bıraktığın ize bakıldığında seni anlatan değerlerini, destek alabileceklerini, kendinde yapman gereken değişiklikleri göz önünde bulundurarak rotanı belirlemek söz konusu.

Doğayla Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği
Birlikte bir hayal kuralım. Hayatımızda her an ulaşabileceğimiz ve hemen hemen her sorumuza cevap bulabileceğimiz bir yer var. Elimiz büyüklüğünde bir alanda gerçekleşen yaşam hareketleri bile dünyayı kurtarabilecek mekanizmalara ilham oluyor. Bu yerde döngü içerisinde işleyen ve kimseyi döngünün dışında bırakmayan bir sistem var. Neler hissettiriyor böyle bir yerin varlığı? Böyle bir yerde olmanın hayatınıza nasıl bir etkisi olur? Peki size böyle bir yer gerçekten var desek: Doğa.
Bu atölyede, doğa ile var olmanın dayanılmaz hafifliğini birlikte anlamak ve hissetmek temel önceliğimiz. İlhamımız doğadan geldiğinde, neler olacağını hep birlikte deneyimleyeceğiz.

Kurumlara özgü sürdürülebilirlik stratejisi oluşumuna destek veren Aylin Gezgüç, 1993 yılında AÜ Siyasal Bilimler Fakültesi’nden mezun olduktan sonra 1990’da yılında Kaliforniya Üniversitesi (University of California, Berkeley) Walter A. Haas İşletme Okulu Master Programı’nı bitirdi. Gezgüç, özel sektör ve kamu tecrübesi ile farklı paydaşlar arasındaki iş birliklerini tasarlar ve bu iş birlikleri ile yeşil mavi dönüşüm aksiyonlarını kolaylaştırır. İş hayatının doğa ile uyumlu dönüşümüne ve döngüsel ekonominin gerekliliğine inanan GEZGÜÇ, alanında gerçekleştirdiği atölye çalışmaları ile kurumların döngüsel iş modellerine geçiş süreçlerinde yer alır. Ortak değer ve sosyal fayda yaratmak için STK’larda ve özel sektörde etki tasarımı süreçlerinde kolaylaştırıcılık yapmaktadır.
Sosyal Girişimciliğin gücüne inanan Gezgüç, 2017 yılında ise INSEAD, ISEP Sosyal Girişimcilik Programını tamamlamıştır. 2016 Ocak ayında İstanbul’da kurulan ARBOR IMPACT Danışmanlık’ta liderlik yapmakta, sosyal girişimcilik, KSS, sürdürülebilirlik, program ve iletişim tasarımı için stratejiler oluşturmaktadır.
Strateji geliştirme, dönüşüm süreçlerini kolaylaştırma ve etki odaklı yapılar tasarlama alanlarındaki tecrübelerini kurucusu olduğu Etki Çemberleri Vakfı’na aktarmaktadır. Etki Çemberleri Vakfı sürdürülebilirlik alanında farklı meseleler etrafında bir araya gelen paydaşlardan oluşmaktadır. Bu çemberler daha yaşanabilir bir dünya için çalışmaktadır. Mevcutta UNDP ve TCEF destekli projeleri Kaş, Gökçeada (Plastiksiz İşletmeler ile Etki Pozitif Dönüşüm) ve Marmara’da (Mavi Yeşil Dönüşüm: Marmara) yürütülmektedir.