Women in Games Türkiye Kurucusu, Sosyal Girişimci konuşmacımız Simay Dinç, Onedio/Yazio Mirador köşesi için yazdı.
“Oyunların en önemli özellikleri arasında egoyu tatmin etmesi, sizi zeki hissettirmesi, eğlenirken sosyalleştirmesini sayabiliriz eğer çocuk ailede değerli hissetmiyorsa, takdir görmüyorsa ve aile dijital içerikler konusunda doğru yönlendirme yapmıyorsa daha fazla oyun tüketmeye kendi yaşına uygun olmayan oyuna daha fazla zaman ayırmaya meyilli oluyor. Teknolojinin gelişmesi, ulaşılabilir olmasıyla eğitim içerikleri ve sosyalleşme dijitalleşiyor, kitap kokusu bilmeyen bir nesil yetişiyor bu kötü bir şey değil yeni dünyanın sunduğu araçlar, bu dijital dönüşümün bir parçası. Günümüzde dijital beslenme kutularımız telefonlarımız ve tabletlerimiz. Aile çocuğunun beslenme çantasını çocuğunun gelişimine destek olacak ve onun sevdiği yiyecekleri hazırlarken bu düşünceyle çocuğunun tabletinde, telefonunda onun gelişimine destek olacak oyunları ve uygulamaları yüklemeli. Dijital tüketimini on üç yaşında kadar takip etmeli. Günümüzde dijital oyunlar okul öncesi ve okul çağında çocukların problem çözme, mantıksal düşünme, yabancı dil öğrenme gibi becerilerini geliştirmesine yardımcı olan bir araç. Bu oyunları seçerken ailelerin dikkat etmesi gereken konu PEGI yaş sınıflandırması. Platformlarda ücretsiz olarak indirilebilen birbirinden farklı içeriklere sahip milyonlarca oyun bulunmakta doğru seçimi yaparken oyunun janrasına, tekli oyuncu mu çoklu oyunculu mu olduğuna, yaş gruplarına, üretici stüdyoya mutlaka bakılmalı. Küçük yaşlarda çocuğuma bir şey oynatmak istiyorum ancak zararlı içerikleri olmasın hem eğlenceli hem eğitici öğeleri de olsun diyen ailelere önerim basit kodlama teknikleri ile kendi oyunlarını yapabilecekleri uygulamaları yüklemeleri ve birlikte yarattıkları hikayeler, karakterler üzerine oyun tasarlamaları. Dünyada 3.2 milyar Türkiye’de 41 milyon oyuncu var. 200 milyar dolardan daha fazla bir değer yaratıyor. Oyunlar yaratıcı endüstrilerin en önemli birleşimi. Oyunlara bir kültür ürünü bir sanat eseri gözüyle bakılmalı ve bu bilinçle üretilmeli. Oyunları yasaklamak, baskıcı bir tutumla çocuğun elinden almak yerine onun üretime ya da okul çağında profesyonel e-sporcu olması yönünde teşvik etmek çok önemli. İngiltere’de yapılan 12-16 yaş arası gençlere okul müfredatına eklenen e-spor dersleriyle çocuklarda özgüven artarken, strateji geliştirme, ekip olabilme gibi yetenekleri gelişirken, %80 oranında mühendislik alanlarına olan ilgilerinin arttığı gözlemlenmiş. Bugün olimpiyatlarda bir spor branşı olarak gösterilen e-spor turnuvalarına çocuğunuzla birlikte gitmeniz onu desteklediğinizi gösterdiğiniz takdirde derslere olan ilgisi de artacaktır….”
Tamamını okumak için; Onedio/Yazio sayfasını ziyaret edebilirsiniz.