Yazar, Mentor, Eğitmen, Yönetim Danışmanı konuşmacımız Tamer Demirdelen, Onedio/Yazio Mirador köşesi için yazdı.
İmgelerle düşündüğümüzden resimleyebileceğimiz kelimeler soyut kelimelere göre daha güçlü etkilere sahiptir ve kolaylıkla hafızaya yerleşir. At denince aklımıza kelime mi geliyor, yoksa atın görüntüsü mü? Çağrı merkezlerini aradığınızda “Operatörler size cevap verecek.” mesajı, yerini “Tüm operatörlerimiz, şu anda diğer müşterilerimize hizmet vermektedir. Lütfen bekleyin.” mesajına bırakmıştır. Hatta devamında “Siz bekleyenler arasında şu sıradasınız” mesajı eklenmiştir. Çünkü imgelerle düşünen beyin ilk mesajda boş boş oturarak telefon bekleyen insanları hayal ederken, diğer mesajda meşgul insanları ve çağrının çok beklemeden cevaplanacağını hayalinde canlandırmaktadır. Değersizlik hissinin diplerinde yüzerken çağrımıza cevap verilene kadar 20 saniye beklediysek bu süre bize dakikalar gibi gelir. Çünkü beklerken yine telefonuyla oynayan veya geyik yapan çalışanları düşünürüz. Sonra düşündüğümüz senaryoyu gerçekmiş gibi kabul edip iyice çıldırır, kendi yarattığımız nur topu gibi gerçekliğimize inanırız. Bu duruma engel olmanın bir yolu var mı? Var. Çağrı merkezi görevlisi arayan kişiye kısa aralıklarla ‘’Şimdi sayfanızı açıyorum, şimdi sayfanızdayım, şimdi kayıt oluşturuyorum. ‘’ dediğinde, hayalimizde canlandırdığımız tek resim bizimle gerçekten ilgilenildiğidir. Bu durum 20 saniyeden daha uzun sürse bile. Bazı kelimeler de dünyaya bakışımızı yeniden çerçevelendirir. Sözleşmeye “imza atın.” demekle “şu kâğıtları halledelim.” demek farklı etkiler yaratır. Çünkü sözleşme kelimesi içinde büyük bir sorumluluk ve sorun çıkma olasılığını zihnimizde canlandırır. Bankaların size borç para veriyoruz demek yerine, kredi veriyoruz demeleri de bir yeniden çerçeveleme örneğidir.
Okumak için; Onedio/Yazio sayfasını ziyaret edebilirsiniz.