Wellbeing ve Stratejik İK Danışmanı konuşmacımız Ece Süeren Ok, Onedio/Yazio Mirador köşesi için yazdı.
“Çocukken bize, sana nasıl davranılmasını istiyorsan, başkalarına da öyle davran diye öğretildi. Peki, madalyonun ters tarafından bakmayı denediniz mi hiç? Yani kendimize başkalarına nasıl davranıyorsak öyle davranmayı. Cümle bile kafa karıştırıcı öyle değil mi? Kimle konuşsam, ben kendime karşı çok daha sertimdir. Mükemmele ulaşmak için ne gerekirse yaparım. Hatalarımı affetmekte çok zorlanırım… vb. cümleleri duyuyorum. Dürüstçe, çok uzun zaman ben de aynı şeyi yaptım. Hem de çooook uzun zaman. Her nedense, hep başkalarına öncelik vermek öğretildi bize. Özellikle kadınlara, hele bir de anne iseniz. Evin, kocan, çocuğun…. Eminim erkekler içinde benzer öğreti vardır. O yüzden cinsiyetsiz devam edeceğim yazıma. Kendimize zaman ayırmak, başkalarından çalmak değil, bunu yaptığımız için de vicdan azabı duymamız gerekmiyor. Bu kadar net. Ama bu kadar kolay değil.
Son 10 yıldır öğrendiğim, kendimize ne kadar zaman ayırıp, öz şefkat ile yaklaşırsak, duygusal enerjimiz o kadar dengeli ve yüksek oluyor. Kendimize iyi bakıp, iyi davranınca başkalarına karşı da daha verici ve şefkatli olabiliyoruz. 2023’e doğru, 2022’nin tüm zorlukları ile devam ederken biraz özşefkat iyi gelecektir diye düşünüyorum. Ocak 2021’in odak konusunu Ö ZŞEFKAT olarak seçmiş, bu konuda okumaya devam, derinleşip paylaşmaya başlamıştım. Hâlâ da devam ediyorum. Çünkü kelimenin hâlâ anlaşılmadığını hissediyorum. Peki ne bu öz şefkat? Tanımına baktığımızda içinde, bilinçli fakındalık (mindfulness), kendine iyi davranma (self-kindness) ve bağlılık var. Öz şefkat; zor durumlarda kendimizi yargılamadan, suçlamadan olaylara bakabilmeyi, hataların olabileceğini, mükemmel tanımının subjektif olduğunu ve hatalardan öğrenebileceğimizi anlatıyor. Kendimize karşı, ne kadar sert yetiştirilirsek yetiştirilelim daha anlayışlı, sevecen ve kabullenir olabilmeyi içerir…”
Tamamını okumak için; Onedio/Yazio sayfasını ziyaret edebilirsiniz.